Bebeğiniz doğduğunda kendisini sizin bir parçanız olarak görür. Bir birey olduğunu fark etmesini sağlayan öz farkındalığı ancak bir yaşının sonunda şekillenmeye başlar. Bu farkındalığın oluşumuyla bebeğiniz de sevinç, üzüntü gibi doğuştan sahip olduğu duyguların kendisi ile olan bağını anlamlandırmayı öğrenir. Tüm bu süreç bebeğinizin duygusal zekasının gelişme dönemini ifade eder.
Duygusal Zeka Nedir?
Duygusal zeka, bebeğinizin duygularını tanımlama, değerlendirme ve ifade etme becerisidir. Duygusal zeka doğuştan gelmeyip geliştirilebilen bir kavram. Duygusal zekanın gelişimi bebeğinizin gelecekte başkalarıyla iletişim kurmasına ve net düşünce kalıplarını oluşturmasına yardımcı olur. Yani bebeğinizin sosyal hayatta aktif, mutlu ve başarılı bir birey olması EQ da denilen duygusal zekası ile yakından ilişkili.
Bebeklerde Duygusal Zeka Nasıl Gelişir?
Bebeğiniz ilk bağlarını sizinle ve çevrenizle kurar. Bu ilk bağın niteliği, hayatı boyunca diğer insanlarla olan ilişkilerini de şekillendirebilir. Bu dönemdeki duygusal gelişimi, başkalarına güvenme ve duygularını ifade etmesine de yardımcı olur. Bebeğinizin sahip olduğu duyguları anlamlandırma serüveninde bebeğinize siz de yardımcı olabilirsiniz. Bebeğinizin bulunduğu aya göre duygusal zekasını geliştirmek için yapabilecekleriniz şunlardır:
0-3 Ay
Yenidoğan bebeğiniz, ihtiyacını ve duygusunu ifade edebileceği bazı sosyal yeteneklerle doğar. Anne kucağında olmak gibi mutluluk verici durumları ve açlık gibi memnuniyetsizlik hallerini ifade edebileceği iki temel duyguya sahip olur.
- Bebeğiniz ağladığında onunla hemen ilgilenin. İhtiyaçlarını karşılamanız duygusal zeka gelişimi için önemli bir adımdır.
- Ağladığı zaman, sakin bir ses tonuyla ve yumuşak bir yüz ifadesiyle onunla ilgilenin. Hafif hareketlerle ve ninni söyleyerek bebeğinizi sakinleştirmeye çalışın.
- Bebeğinizin neye ihtiyacı olduğunu anlamak için gayret gösterin. Bebeğiniz, onu anlama çabalarınızı hisseder.
- Bebeğinizin uyanık olduğu her an onunla ilgilenmek zorunda değilsiniz. Sessiz bir şekilde çevreyi inceleyerek geçireceği zamanlar da bebeğiniz için değerlidir.
- Bebeğinizin değişen ihtiyaçlarına saygı duyun ve bulunduğu ay itibariyle hazır olmadığı bir şeyi yaptırmaya çalışmayın.
3-6 Ay
Bu dönemde bebeğiniz kendisine özen gösteren insanları ayırt edebilir. Buna göre farklı iletişim yolları seçer. Bazı kişilerin davranışlarına kahkaha atarken diğerlerine karşı bir anlık ciddi bir bakışın ardından ağlayabilir.
- Bebeğiniz sizinle iletişim kurmak için sesler çıkardığı zaman siz de bu sesleri taklit edin. İlgi gösterdiği oyuncaklarla siz de ilgilendiğinizi gösterin. Bunlar bebeğinizin öz farkındalık ve güveninin gelişmesine yardımcı olur.
- Bebeğinizi sakinleştirmeye çalışmanız onun için verdiğiniz bir ders gibidir. Sizin sakinleştirme çabalarınız onun da kendisini sakinleştirmeyi öğrenmesine yardımcı olur.
- “Karnın aç ve bu senin canını mı sıkıyor?” veya “Oyuncağa ulaşmaya çalıştın ama ulaşamadığın için üzüldün mü?” gibi ifadeler kullanarak yaşadığı duyguları onun için ifade edin.
6-9 Ay
Bebeğiniz bu dönemde tanıdığı kişilerle yabancıları daha rahat ayırt etmeye başlar. Bu da bebeğinizin bir yabancıdan korkup ağlaması gibi farklı duygu durumları yaşamasına sebep olabilir.
- Eğer bebeğiniz bir örtüsü ya da peluşuna bağlılık gösteriyorsa, evden dışarı çıktığınız zaman da onu yanınızda götürmeye özen gösterin.
- Bebeğinizi bırakarak bir yere gideceğiniz durumlarda ağlayacağından endişelenseniz bile bebeğiniz sizi görmeden gitmeyin. Bunun bir süreç olduğunu ve bebeğinizin size olan güveninin bu şekilde gelişeceğini unutmayın.
- Bebeğinizin kendi kendine bir şeyleri keşfetmesine izin verin. Bu bebeğinizin özgüveninin gelişmesine yardımcı olacaktır.
9-12 Ay
Bu dönemde bebeğiniz artık sizinle ve çevresiyle olan bağını geliştirmiştir. Neşe, üzüntü ya da acı gibi duyguların farkına varabilir. Bunlara uygun tepkiler vermeye başlar. Güldürme amacıyla taklitler yapar ve farklı sesler çıkarır.
- Bebeğinizin daha bağımsız hareket etmesi için onu teşvik edin. Karşılaştığı ufak problemleri çözmek için acele etmeyin. Kendine yeten bir birey olması için ilk adımlarını atmasına izin verin.
- Bebeğiniz bu dönemde konuşamadığı için duygularını jest, mimik ya da el hareketleri ile ifade etmesi için ona yardımcı olun.
- Hissettiğini düşündüğünüz duyguları onun için sesli olarak ifade edin.
12-18 Ay
Bir yaşını dolduran bebeğiniz artık öz farkındalığa sahip olmaya başlamıştır. Yani kendisinin birey olduğunun farkına varır, belirli kurallar olduğunu fark eder ve sınırları keşfetmeyi dener.
- Bebeğinizin kendi yemeğini yemesi, kıyafetini size uzatması gibi kendi bağımsızlığını hissedebileceği hareketleri yapmasına izin verin. Bunları yaptığı zaman da ona gülümseme ile karşılık verin. Endişeden uzak olmanız onun yeni şeyler keşfetme konusunda kendisini daha rahat hissetmesini sağlayabilir.
- Bebeğinizin ilk adımlarını atmaya başladığı dönemde onun için makul sınırlar belirleyin. Özgürlüğünü sınırlamak yerine ona tehlikelerden arındırılmış bir ev ortamı vermeyi deneyin.
- Yapmasını istemediğiniz bir şeyin sebebini ona açıklayın. Olumsuz davranışlar için hayır kelimesini kullanmamanız bebeğinizin isteklerinize daha rahat uyum göstermesini sağlayabilir.
18-24 Ay
Çocuğunuz, aynada kendisini tanımaya başlamıştır ve artık ben - sen kavramlarını kullanmaya başlar. 18. ayın sonuna geldiğinde çocuğun duygusal zekasının olgunlaşmaya başladığı görülür. Ancak yine de bu dönemde ısırma ve vurma gibi saldırgan davranışlarla karşılaşabilirsiniz. Bu saldırganlık, küçük çocukların kontrol etmekte zorlandıkları doğuştan gelen dürtülerdir. Kelimeleri yeterince kullanamayan çocuğunuz, ihtiyaçlarını ifade etmenin bir yolu olarak saldırganlığı seçebilir.
- Çocuğunuz sinirlendiğinde ona sarılın ve duygularını ifade etmesine yardımcı olun. “Kızgınsın çünkü sana o topu almadım” gibi sözel ifadeler kullanarak ona yardımcı olun.
- Kendi başına yürümesi için gerek duyduğu özgüveni kazanmasına yardımcı olun.
- Parkta oyuncağını bir arkadaşıyla paylaşması gibi olumlu davranışlar gösterdiğinde çocuğunuzu övün.
- Öfke, korku gibi duygularını “ondan da korkulur mu”, “bak arkadaşın ağlamıyor” gibi ifadelerle bastırmayın. Hepsinin yaşanması normal duygular olduğunu ona ifade edin.